Hayat yolunda dimdik yürürken, ayağın kayşa,
Yüzünün defterine yanlışlıkla leke düşse,
"Suçlu", "bahtsız", "yolsuz" gibi kötü ad alsan da,
Karşısına alsa seni bütün dünya, yalnız kalsan da,
Bil ki, ben çıkarım taş kalpliler arasından,
Gülerim, bakınca uzaktan, senin kara bahtına;
Paylaşırım senin bütün keder, acı ve ahım,
Sana düşmanlık etmem ben, dikkate alarak "günâhını".
Ancak halk, senin hakkındaki fikrini değiştirmez,
Düşenlere el uzatmaz, kuyudakilere ip uzatmaz.
Ceza vermez halk, yasak işlere, gizli işlere,
Emreder ancak, kimseye sezdirmeden, gizli saklı hareket etmeyi!
Kim vermiş, cezalandırma kamçısını günahkâr halka kim?
Hayır. Vermedi hiçkimse, Tanrı âdil, Tanrı hakim!
Ikimiz de yalvarmayalım halka, sevmesin, varsın.
Onunki gibi, çabuk sönen sevgide ne hayır var?
Unut gitsin, bütün dert ve acıları gönülden;
Huzur da arama, insaf ve vicdanın olmadığı yerde.
Bu şiirle, tavsiyelerde bulundum, sâkinleştirdim, menettim, emrettim;
Olmayacak şey değil, yine de ben senin dostunum.
(1911)
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).