Bizde imamların kuyruk olduğu zaman,
Kuyruk sözünün, bize buyruk olduğu zaman,
Falan söylemiş eskiler, filan söylemiş o, diye,
Câhil mollanın emir verdiği zaman.
Çıktı sonunda, bizde de bir kâmil insan,
İyi anlayıp, takdir eden, mükemmel insan,
Tatarlar arasında da irfan ateşinin alevlendiğini
Göstermek için yükselir duman, ey insan.
Gerekirse söylerim, güzeldir o hazret;
Dolunay gibi parlayp çıkan, Şehap Hazret.
Maarif yolunda, ilk adımı atan,
Millet için paha biçilmez kıymettir, hazret.
Hadis ve âyetleri else de nakil,
Olamaz onun aklı, naklettiklerine kul,
Insan denilen şerefli mahlukta,
Vardır diye bilinir, hürce hükmeden akıl.
Delil gösterir "tezekkeru" âyetlerini,
Açıklar bu âyeti her yönüyle;
"Tefekkerü" âyetlerine dayandırarak,
Damaklarından başka şey bilmeyen mollalara.
Anladığı için, Kur’an’dan pekçok sırlar,
Kendiliğinden temizlenir, dinî kirler.
Buna Şehap Hazret’tir sebep diye,
Dâhi elini öpmeğe başlar, münkirler.
Kimden aldık dinî mânâda istikbâli?
Kim verdi, bu bahtı, bu ikbâli?
Nasıl kopardık, "fikirde de" kölelik ipini?
Bize o, "Hazret"ten miras kaldı.
Çıktı, bu dâhinin karşısına da sefil düşman,
Çıkan düşman, mağlup olup çekildi, aradan.
Ululukta, üstünlükle Şehap Hazret,
Köpekler gibi yerin dibine geçti.
Tek yürek şeklinde millet eder bayram,
Mukaddes sayarak, doğduğu günü bu muhterem,
Cismi ölmüş, ismi yaşayan bir hazreti,
Mahşere kadar diller söyler, yazar kalem.
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).