Bir insan görürsünüz ki, çoğu zaman oynar, güler,
Böylece o, ruh hâlini saklamak ister.
Bilmeyenler, "oynar" derler, neler düşündüğünü,
Sezmezler, çıkmadığından dumanı dışarıya, aşkla yandığını.
O oynarken, ansızın çıksa sevgilisi karşısına,
Aşık çiddtteşir, oyun oynamaktan çekinir.
Kıpkırmızı kesilir, değişiverir yüzü,
Bilinmez neden, yere iniverir gözleri,
Hâlden hâle girer, şaşırır, onunla karşılaşınca,
Tıpkı Musa’nın dayanamayışı gibi, tecelli nuruna.
Neylesin, sevgilinin huzûrundayken ona lâzımdır, namaz,
Ezanın okunduğunu duyduğu zaman, müslüman oynayamaz.
(1909)
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).