ТАТ РУС ENG

Abdullah Tukay Bir gazetenin mali durumu


Bayram geldi, para gerek, kasa bomboş,
Yazarlar, yazdıkları için, isterler para;
“Yayıncı titrer, kafesteki kurt gibi,
Odanın içinde ileri geri yürür durur.

Teknisyenler, mürettipler var orada,
Sıkıştırırlar kimisi orada, kimisi burada,
Patronu "para ver, para ver" diye;
Tannan kimseyi yakma bu ateşle.

Kimi der; "Ben yarın çizme alacağım"
Kimi der; "Patron ben ayakkabı alacağım"
"Veriver patron bugün" der, öteki de,
Araf e günü köyüme gideceğim.

Patronun sıkıntıdan gözleri parlar,
Yorulur, işten çıkar, şaşırıp kalır,
Kızarır, köpürür öfkeden,
Dudakları titrer, donup kalır;

Ey memur, hesap çıkar der, Şalkanov’a,
Mansurov’a, Zeynullin’e, Talkanov’a;
Yaz: Petersburg, nasıl… Balkanov’a.

Yazar, patron, herbirisine, alacak yok.
Bülsaydım, ödenmeden  kalacak yok;
Bayram için beş on kuruş veriniz, efendim!
Evde bir tutam çay, bir parça şeker  yok.

Patronun kulağında sesler çınlar durur,
Memurlar haklarını isterler;
Çaresiz, yayıncı kaçar, bucak bucak,
Çalışanlar onu takip ederler adım adım…

Bayram geldi, herkes sevinçli, neşeli,
Tertemiz pırıl pırıl yeni elbiseli;
Ya bu tarafta ne yaparlar şimdi?
Yanıldı patron, tahta atlara bindi…

Ya çalışanlar? Malûm hepsi fakir hâlde,
Zavallı, hakir, acınacak hâlde;
Bayram onların nesine? Acı, sâdece,
Buna hem ağla, hem de gül?

Sana, dostum, şudur sözüm: Tatar’a satma matbuat,
Lokanta aç Tatar’a, satıp dur her türlü meşrubat.

(1907)

Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan

(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).


Комментарий язарга


*