ТАТ РУС ENG

Abdullah Tukay Evlenmek degil sөylenmek


— Bak arkadaş, sana geldim danışmağa:
Alıcı gözle baktım bugün güzel bir kıza.

Ne dersin, ben evlensem,
İnsanlar arasında yer alsam?

— Öyleyse evlen dostum, çekme gam,
Güzel, mutlu ömür versin Tanrı’m.

— Öyle mi dersin? Öyle olmasına öyle de,
İş kalıyor bunu başarmağa.

Kız almak çok zor ve meşekkatli,
Evlenmekle şeytandan uzak kalınmıyor ki.

Büsbütün bağlanır o zaman el ayak,
Delilik bu, ak il işi değil evlenmek.

— Öyleyse, zorlayan yok seni, evlenme,
"Fikir ver de fikir ver" diye söylenme!

— Öyle mi dersin? Öyle olmasına öyle de,
Eğer benziyorsa o dolunaya!

Melek gibi gülerek önünde dursa,
Ve top gibi kucağına atılsa!

Böyle olunca, nasıl almadan duracaksın,
Alacağım, belki, rahata ulaşırım.

Öyleyse, evlen dostum, çekme gam,
Mesut ömür versin sana Tanrı’m.

— Öyle mi dersin? İyi dersin ama,
Mühim olan şey, bu işi başarmak.

Çapkın bir yakışıklı genç,
Yârimi sevip olsa bana rakip;

Sevse hanım da o genci,
Hayat çekilmez olur; bir ayda herşey biter!

— Öyleyse, zorlamıyor kimse seni, evlenme,
"Fikir ver de fikir ver" diye söylenme.

— Evlenmiyorum derim, "evlenmem" ne güzel söz,
Zordur bu dünyada durmak hanımsız.

Yatarsın buz gibi soğuk yatakta,
Sanki yabancıymış gibi bu dünyaya.

Taksim edilmez işler bir bilinen zamana,
Bu hâldeyken, mutluluk benden çok uzak.

Bugünden tezi yok, dünürcü yollasam;
Çok geçmeden onu koynuma alsam.

Sıcak elleriyle o, geceleri beni sarsa.
Mutluluk bu, aramam başka şey,

— Öyleyse, evlen dostum, çekme gam,
Sıcak, parlak ömür versin sana Tanrı’m.

— Öyle ama, o eğer nazlı olursa!
Kabaran hindi gibi kendini beğenmişin biriyse!

Kabul etmezse benim fikirlerimi,
Bahaneler bulursa bağırmak için durmadan.

Beğenmezse aldığım elbiseleri,
Maddî yönden beni sıkıntıya sokarsa?

Kocası kim? Zengin mi; değil mi, bilmezse hâlini,
"Getir" diye tutturursa mavisini, alını?

— Öyledir arkadaş, korkuyorsan eğer, evlenme,
"Fikir ver de fikir ver", diye söylenme.

— Öyle de olsa, baba olmak güzeldir,
Büsbütün mutlu kılar insanı.

Çocuğun ileri atılır, "baba" diyerek,
"Gelir, anneceğim, mamamı! Cici! diyerek.

Bu insanı rahatlatmaz mı arkadaş?
Bütün huzur ve mutluluk bunda değil mi?

— Öyleyse, evlen dostum, çekme gam,
Baba olmayı nasip etsin sana Tanrı’m.

— Peki, yavrun olsa, beş altı tane,
Evin dolsa onların sesleri ve varlıklarıyla.

Onları doyuracağım diye, terler dök,
Eğil y erlere, yay gibi, belini bük.

— Öyleyse, hanımsız kal, evlenme,
"Fikir ver, fikir ver", diye söylenme.

Peki ama, ya o yavrular büyürlerse,
Yer çileği gibi hepsi yetişirse,

Dayanarak gençlik akıl ve gücüne,
Herbiri girerse iyi bir işe.

Zengin olurlarsa, çalışarak,
Bakarlar bana yaşlılığımda.

Öyleyse, evlen dostum, çekme gam,
Rahat ihtiyarlık nasip etsin sana Tanrı’m.

Peki, ama ya kötüyse kaderin,
Ölse çok geçmeden hanımın?

Beş altı küçük çocuk kalsa başına,
İşte sana eziyet, hayat yolunda!

Rahat yoktur sana onların zahmetinden,
Kulağını tıka onların bağırışmalarına.

İşte arkadaş, bu işe şaşıyorum ben,
Bunu düşününce bile, titriyorum ben!

— Öyleyse, arkadaş hiç evlenme,
"Fikir ver" diye paralanma, söylenme.

Bir söz diyeyim sana, ne fazla ne eksik!
"Hanım alacaksan, gereğini yap, gün geçirmeden!"

(1910)

Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan

(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).


 

Комментарий язарга


*