Bilirim, çocuklar, sizin için şimdi okul sevimsizdir,
Bu esaretten siz pek memnun değilsinizdir.
Çocukluğumda sıkılmıştım ben de orada,
Uçarak arardı fikrim hürriyeti orada burada.
Zaman geçti. Âzât oldum. Dileğime kavuştum.
Artık dev gibi büyüdüm, okulda değilim.
Açıldı yol, hürüm. İçimden neler geçiriyorum:
"Ne mutlu bana, diyorum, şimdi ben hayatla oynuyorum.
Oynarım, istediğimi yaparım, oynar, gülerim, derim
Mektepte geçen günlerin acısını çıkarırım" derim.
Atılıverdim hayat yoluna… Ancak ben yürümeği bilmiyorum?
Nedense hayattaki sevinç ve hürriyeti hissedemiyorum.
Yürüyemiyorum. Gayrîihtiyarî duruyorum yolda
Sızım sızım sızlıyor, bu yolda, gitmiyor ayağım hatta!
Gittim mutluluk arayarak, hayat yolunda yavaş yavaş,
"Hayatı yaşama"nın manasını anladım gerçekten:
Yaşamak, çalışmaktır, üşenmeden, dinlenmeden,
Tembellik gibi kötü yolu asla seçmeden.
Geçmesi gerekirmiş, iyi yolda bu ömrün tamamı,
Ödemekle borcumu Tanrı’ma ve halkıma karşı.
Memnunum bu hâlden, başka şeyler beklemiyorum.
Memnunum bu yoldan, başka yol aramıyorum.
Ömür sahralarında bir zaman gezip yorulunca,
Hayat yolunda gayeme ulaşmak isteyince,
Derhâl dururum, çocukluk hâtıralarında,
Uçarım mektebe doğru nurlu hâtıralar kanadında.
Bütün gönlümle özlerim, "tutsaklığımı", mektebimi ben,
"Niyeyetiştim ve niye "dev" oldum şimdi", derim.
Niye, derim, iyi mektepten, çocukluk çağlarından ayrıldım?
Niye ben, küçücük Apuş değil, koskoca Tukay oldum?"
(1910)
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).