Mekerce’ye giderler, hanımların kocaları;
O zaman başlar, hanımların gezme günleri.
Çiğnemeyiniz ey hanımlar, Bakır Baba bahçesini;
"Metres"teki kötü gözden Tanrı korusun.
Yeni Biste kızları para sıkıntısı çekerken;
Zengin hanımları gider, Botanik Bahçesine.
"Kuşmıy İmam"in kapısı, kayın imiş tahtası;
Kayın oluşuna şaşılmaz, casuslukla kazanılmış parası.
Bizim sokak, taş sokak, taşı kırılmış basmaktan;
Sakalına hürmet bitince, millet öfkesini açığa vurur.
Bedel karşılığı hacca gidenler, Kazan’da dolaşırlar;
Bir kemiğe on köpek koşar, çiğnerler, hırlaşarak.
İki doru at koşturdum, birisi kırar okluğu;
Hayır sahiplerinin başı Murat, çıkmaz yatar Mekke’de.
Çağladık biz, hey diyerek, ayaklandık hey diyerek;
İşsizlikten, sıkıntıdan, işsiz yaşlıya düğün ettik.
Kâmil hüzünlıi şarkı söylüyor, başını önüne eğerek;
Ala karga konup ötüyor, tel üstüne basarak.
(1911)
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).