Tatar halkı! Ölmeğe mahkûmsun,
Zehir işlemeyecek kadar zehirlenmişsin,
Kımıldanma, dinlemezsin, yol üzerinde
Yatıp debelenme, kendi kendini göm artık.
Milliyetçiler seni sâdece aldatırlar,
Derlermiş ki, canlanacaksın çarçabuk;
Aldanma sen, onlar kalacak paran için,
Okuyorlar baş ucunda sana Yasin!
Çâresi yok, dirilmen için sana kurban gerek,
Yetmez sana anlamadan okunan Kur’an, gerçek Kur’an gerek;
Yanma batar; yutup duran balık için,
Feda olan, mürüvvetti bir can gerek.
Milliyetçiler pek korkaktır; sudan korkarlar,
Gerçi millet deyince dudakları kurur;
Ne zaman köpürse, hemen sönüverir,
Kapı önündeki hindi baba gibi.
Aldanmadan azız aklın, kabre gir,
Milliyetçilerin hepsi, işsiz talebedir;
Onlara katıl istersen ama,
İnanma, talebedir onlar, talebe! Talebe!
Doğru sözdür, buna kimin şüphesi var?
Doğru sözü saklamakta ne fayda var?
Görmek istersen talebelerin sadâkatini,
Kur’an okumaya git, ölüm döşeğindeki zengine.
Millet derler, samimiler mi, dürüstler mi?
Midelerini talebeler, daha üstün tutmasınlar mı?
Farz edelim, dua ile canlansan da,
Onlar seni bir daha vurup yıkmazlar mı?
Beyhudedir, parazitten beklemek ilaç,
Sen, bir âli, satılmaz ere muhtaç.
Cenâb-ı Hakk’ın kanununa uymaz,
Abdestsiz namaz ile kurbansız hac!
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).