Toprak yeşermez, çiçek açılmaz, düşmezse yağmur damlası,
Nasıl yazsın şiiri şâir, olmazsa ilhâmcısı.
Bir güzelden hangi şâir, söyleyiniz, ruh almadı?
Bayron mu, Lermontov mu, Puşkin mi, hangisi?
İşe yaramaz bir et parçasından ibarettir yürek,
Parça parça doğramazsa, aşk ve muhabbet makası.
Dişlerinin cevherinden ilham aldım işte,
Ben bu şiirimde, söyleyiniz, kim inciden uzakta kalır?
Tatar şâirleri belki de geri kalırlardı,
İleri sürünceye kadar aşkın kamçısı.
Hiç hükümranlığı kabul edemem, bütün dünyaya ben,
Olmak mümkünken aşk, muhabbet hizmetçisi.
Ancak zevklidir de, gizli ıztırap, gizli yanış!
Var mıdır, bilmem benden başka aşkın anlayıcısı?
Bütün yanan âşıkları kendimden üstün zannederdim,
Nerede Ferhat ile Mecnun! Renim, âşıkların en şöhretlisi!
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).