Ey patates, bize geldin sen uzak Amerika’dan,
Ne mârifet, sen bize geldin buraya, Avrupa’dan.
Ey patates, göründün evvelâ sen bize yabancı,
Çağladı görünce seni, bütün köylüler, dedi, o yeni!
Patatesi buraya dinsizler getirdi, dediler,
Onun içinde zehri var, dediler.
Ey patates, pekçok cefâya sabrettiğini, bilirim,
Attılar koparıp köylüler, kökünden, yapraklarından.
Patatesi yiyenleri Allah yakar, dediler,
Sana "kâfir ve şeytan elması"dediler.
Ey patates! Sevin arlık, geçti o çağlar,
Sen yenilip mekân tuttun midesinde köylünün.
Geğirtsen bile, onlar şimdi, "elhamdülillah!" derler;
"Çok şükür, bu nimeti verdi Mevlâ!" derler.
Bu sabırlı patatesi örnek al, sen de ey ilim!
Azıcık aydınlatmağa başla köylülerin kafasını!
(1912)
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).