ТАТ РУС ENG

Abdullah Tukay Sonbahar rüzgâri

Nasıl ki, yıldızlar parlarsa karanlık gecede;
Öylece hatırlarım Tanrı’mı bahtımın karanlığında.



(Rusçadan)

 

Sonbahar gecesi. Uyuyamıyorum. Evin çatısında rüzgâr ağlıyor,
Rüzgâr ağlamıyor, aç ölmek korkusuyla halk ağlıyor.

— En sevdiğim işçi evlâdım bu yıl aç kaldı diyerek,
İyi, şefkatli anamız, merhametli yeryüzü ağlıyor.

Kaplasalar da burada, çürük dişini altın ile,
Bir dilim ekmek diye orada nazlı, ince bel ağlıyor!

Ufak bir kırık yüzünden ölmekte olan gençleri görünce
Can almak istemeyen Azrail ağlıyor.

Zaruret içindeki bu açlar, bayramdan bize ne, derler,
Çünkü, Ibrahim ve İsmail mezarında ağlıyor.

Gülüyorsa da, tok ve kurtuluşu olmayan halkın tekbirleri,
Işitenler ağlamaklı oluyor, tekbir ağlıyor.

Sonbahar gecesi, kolu, karanlık… Evin çatısında rüzgâr ağlıyor;
Rüzgâr söylüyor ki, aç ölmek korkusuyla halk ağlıyor.

(1911)


Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan

(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).


Комментарий язарга


*