(Bir Müslüman Çocuğunun Diliyle)
Kalbime yokluğun dağlar kadar verdi keder;
Neredesin ver bir haber: Kederliyim, müşfik peder!
Yeni doğmuş bir çocuğum, akılsız bir dîvâneyim,
Ayrıldığından beri ben kimsesizim, mahrumum.
Baht ve ikbâl aramak için yola olmuştun revân,
Kim hücum etti peder, hangi cani ruhlular?
Aziz varlığın nerededir? Deryada mı, sahrada mı?
Neredesin ah nerede, dünyada mı, ukbâda mı?
Ben eminim ki, Tanrı’m vermez seni canilere,
"Onlara korku yok" şeklinde vaadi var müslimlere.
Hacet arz etmek için Tur’a mı gittiniz?
Yoksa, saklandınız mı, örtülü âlemde siz?
Yükseltildiniz mifazl ile Hazreti İsa’nın yanına siz?
Bedbaht bir çocuğum ki, kaldım himayesiz, sermayesiz.
Halkımızdan şikâyete mi gittiniz Tanrı’ya,
Ey Tanrı’m, kulların farzını yerine getirmezler;
Çocuklarını terbiye etmezler, diye.
Neyleyim, milletim ta baştan düşmandır herşeye,
Her hayırlı işe karşıdır, "yılandan kötüdür" diye.
Emrinle davet eyledim, köyde ve şehirde ben;
Tesir etmedi, çalıştım gizlice ve açıkça ben.
Maksadım aydınlatmaktı, bu milletin çocuklarını,
Açacaktım onlara cennetlerin kapılarını.
Sendin, ebedi lezzet veren ruhuma,
Validem ancak, yedirir içirirdi beni.
Ah peder! Sensiz bana dünyada insanlık mı var?
Bütün âleme malûm, eşek oğlu eşek olduğum.
Herkesi mesut sanırdım, bütün müslüman evlâdını:
Kendimi, evlâdımı, evlâdımın evlâdını.
Heyhat ceddimizin hepsi sakattı çocuklarmış,
Onlara kocaman adam demek iftiraymış.
Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan
(Чыганак: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
(Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994)