ТАТ РУС ENG

Abdullah Tukay Yar ile sohbet


Bir zamanlar kara gözlü, kara kaşlı
Bir güzelle otururdum karşı karşıya;
O kız nasıl da sohbet eder,
Anlatmaya başlardı, gördüklerini, bildiklerini.

Gözlerimi gözlerinden ayırmayınca,
Her sözüne: "ya, öyle" deyince,
Âşıkının onun sözlerini anladığını sanırdı,
Yontulmuş heykel gibi ben kıpırdamayınca.

Nereden anlayacaktım! Bir tek kelime bile anlamazdım,
İşitmezdim, dinlemezdim, dikkat bile etmezdim.
Bilseydi bu gerçeği, şüphesiz öfkelenirdi,
Lâkin doğrusu bu, yalan söyleyemem.

Hiç sevmezdim onun böyle boş sözlerini,
Fâni dünya işleriyle meşguliyetini,
Gereksiz konuşmalarını anlamadan,
Severim canım, kelimelerine kulak vermeyi.

Durmaz konuşur; ben dudaklarına, dişlerine bakarım,
Göz gezdiririm; göğüslerine, vücûduna bakarım.
Burnuna, ağzına, çenesine, bileklerine,
Hiçbir noktayı atlamadan parmağına, tırnağına bakarım.

Dinliyormuşum! Yürür şöyle otururum,
Bakışlarımı ardarda uçururum;
Yavaşça kımıldasa, hareket edecek olsa,
Kalkıp gidecek mi acaba, diye korkarım.

Ben o güzele melek derim,
Dünya ile ilgilenmesini hiç istemem;
Ona göre kendimi aşağt bulurum,
Onun yeri göklerde, arştadır, derim.

Bence, sâdece o, yaratılmış sevilmeğe,
Sevmeğe, hem övünmeğe, sevinmeğe;
Onu gören benim gibi her âşıkın,
"Benim olmaz mı" diye yanması için.

Kendi değerinin farkında olmalıydı,
Dünya ile alâkasını kesmeliydi;
Kaygı niye? Sevinç niye? Ömür niye?
Böyle lüzumsuz şeylerden vazgeçmeliydi.

Sözünü dinler gibi, seyrederim yüzünü,
Derdim sığmaz içime, dolup taşar dışarı;
Ak ellerinde tutayım, tutayım, bırak der,
Aklım, ile o ânda elim çekişir.

Böylece mesut saatler geçer,
O ise kalkıp evine gider;
Bilmez hâlimi, gençtir anlayamaz,
Seslensem: “Kucaklaşalim, dur, dur!”

(1907)

Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan

(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).


Комментарий язарга


*