ТАТ РУС ENG

Abdullah Tukay Yildizdan bile korkar


Kırlarda koşup oynardı bir tavşan,
Korkarak, dört ayaklı ve kanatlı düşmandan.

Epey dolaştıktan sonra geldi bir su başına:
Titredi, yavrucuğun her azası korkudan.

— Ne yapacağım, diye şaşırıp kalırken tavşan,
Bütün kurbağalar suya atladılar yardan.

Zavallıcık, görünce onları, azıcık cesareti arttı.
Varmış dünyada, tavşandan daha korkağı.

Yuvama dönerken yabancı bir köyde mola verdim,
Geceydi, girip bir beyin evinde uyukladım.

Gece boyu, türlü düşüncelerle gözümü yumamadım.
Sabah şafakla bey kalkınca, ben de kalktım.

Çabucak, çay içip, dinlemeden rüzgârı, fırtınayı,
Yola çıkmak istedim, çarçabuk yetişmek için yuvama.

Gece dağıttığım eşyalarımın hepsini toplayıp,
Gitmek istedim, elbiselerimi giyinip.

O sırada gördüm ki, bey çantamı izinsiz açarak,
Birşeyler atıyor içine, gizlice.

— Ne yapıyorsun ağabey? dedim. O, şaşırdı:
Rengi kaçtı, korkudan, tir tir titredi elleri.

— Ben, çantana attım, evimde kalan gazeteni;
Okumuş biri değilim, hem değilim ceditçi.

Almadım gazeteyi, kaldığını da biliyordum;
Bu kurbağa, "Yıldız"dan bile korkuyor diye, gülüyordum.

(1912)

Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan

(Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).


 

Комментарий язарга


*