ТАТ РУС ENG

Иҗат

Abdullah Tukay Mustafa’nin methi

Türkiye’de, bir dilenci, parazit olmuş Mustafa, Dönünce buraya, milletin başına belâ, fitne olmuş Mustafa. Yavaşça boynunu bükerek giden sarıklı bir keçiydi, Buraya dönünce, semirip domuz olmuş Mustafa. Huzurla, birlik içinde yaşayan şehir halkını, Türlü düşmanlık...

Abdullah Tukay Beyit

Ah, çocuk, vefâsızdır bu dünya, Bak, Hüseyin de öldü, Tutuşmakla sanki gökyüzü. Yer canım, hiç doymaz bu yer. Neylesin devrân, Azrail gelince, herkes ölür. Zenginleri bile mezarcı gömer. İşte, peygamberler de öldü, çocuk, Sahabeler, Ali,...

Abdullah Tukay Yine bir hâtiram

Ben misâfirperver bir şâirim, bendedir bütün fakirler, Hâneme gelir gençler, tüccar ve zengin oğlu zenginler. O ulvî merhum da gelseydi, sanırdım ki, Gökten inerek evime, dolunay gelmiş. (1912) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in...

Abdullah Tukay Muhterem Hüseyin yadkâri

Kudret ile güzelliği özünde toplamıştı, deniz gibi, O idi en üstün, ulaşılmaz insan, tıpkı yıldız gibi. Evliyânın tamamını getirsem tek tek karşıma, Göremem sanırım, nurlu bir yüz, onun yüzü gibi. Güçlü, güçsüz, fakir, zengin onun...

Abdullah Tukay Tatar gençleri

Dikkate değerdir bugünkü Tatar gençleri. Anlamak, bilmek, ilerlemek, mârifetle, hikmetle, Dönmekte ve aydınlanmakta her zaman kafaları. Bu hâlin sevincini, ben öteden beri bilirim. Bize sâdece onlar gerek, onlar, denizaltı dalgıçları. Gökteki sevimsiz bulutlar çekilir, yağmur...

Abdullah Tukay Bahar alâmetleri

Bahar alâmetleri, geçip giden martta var, Onda soğuktan donan yok, marttan önceki günlerde var. Baharın sevinciyle yüzlerde tebessümler, Yalnız gençlerde değil, hasta, güçsüz ihtiyarlarda da var. Bahar geldi, buzlar eridi, diye verdi mart haber; Bahara...



Abdullah Tukay Beyit

Bu sene açlık yılanı, halkın bağrını yiyor! Git, kitap, sabret deme; açlık, halkın gücünü yiyor! (1912) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994)....

Abdullah Tukay Koy medresesi

Medrese denilen yerde ağalar, kendilerini beslerler. Orası, sapmış müritlerin, mecnun şeyhlerin yeridir. Çiğnerler orada, iğrenç, lüzumsuz şeyleri: Genç ömürler olur heba, gevelemekle boş şeyleri. Bâzısı "keptirkü" der, bâzısı "kaptirku" der; Pislik yağar herhalde "sintirsü" der,...