ТАТ РУС ENG

Иҗат

Abdullah Tukay Ailem

Babam, annem, ben, ablam, ninem, dedem ve bir kedi, Bizim evde yedi kişiyiz; kedi evin yedinci kişisi. Beraber yer, içer, bizimle beraber uyur, Vazifesi de var: Evi kötü fareden korur. (1910) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan...

Abdullah Tukay Her parlayan şey altin degildir

Geceleyin bahçede vardı, allı güllü bir kelebek, Konardı oraya buraya, uçardı oynayarak. Gördü kırda güzel bir şeyin parladığını, Işıl İşıl ışıldadığını, yıldız gibi kaydığını. Şüphe yoktur, kelebeğin güzel şeylere olan aşkına, Çarçabuk uçarak kondu güzel...

Abdullah Tukay Takdirname alan çocuga

Çalıştı bu çocuk, zevk aldı tahsilden, Yükseldi makamı âferinlerle, tebriklerle. Ne kadar vazife verilirse yapar, çalışır o, Çocuklar arasında çalışkanlığıyla mümtazdır o. Çocuklukta mümtaz olunca bir insan, Takdirnameler alır büyüyünce de. (1910) Çevirmen: Dr. Fatma...

Abdullah Tukay Zevkli sahifeler

Bak şu avcıya, Kuş avlayıciya, Ne kadar zor iş: Yorulur, bitkin düşer. Koşar, vurur, Gece gündüz demeden; Alnından dökülür, Yağmur gibi ter. Uçuyor ördek, Çabuk ol, çabuk; Uzaklaşmadan, Ateş et, ateş et! Attı şak diye,...

Abdullah Tukay Fabrikada

Gündüz iş, gece iş, Bir dakika durmak yok. Ejderha gibi makinalar! Görünüşü korkunç. Cehennem gibi sıcak Kaynar demir, bakır. Çalışır, hep çalışır, Zavallı işçi, fakir. Yorulur onlar, Sararmıştır yüzleri, Bükülmüştür belleri, Gözlerinin sönmüştür feri. O...

Abdullah Tukay Araba, Kizak, At

Birgün bir yamaçta karşılaşmış bir at ile araba ve kızak. Her üçü de hayatlarından şikâyete başlamış. Araba demiş: "Bahar günlerinde hiç rahat edemem; Gece gündüz çalışırım, hiç durup dinlenemem". Hayır demiş at, araba ve kızağa,...

Abdullah Tukay İş bitince oynamalidir

Güzel bir yaz gününde, sandalyesinde bir çocuk, Pencere kenarında, ertesi günün dersini çalışır. Samimiyetle derse dalmış; tekrarlayarak her kelimeyi, Uzun süre devam etti, hiç gözünü ayırmadan. Bu esnada, çocuğu dışarıya çağırır güneş: "Ey çocuk, der,...

Abdullah Tukay Mektepte

İşte sonbahar, bütün kırları, ormanları çıplak bıraktı, İşte ak elbiseli sıkıcı kış gelmeğe başladı bile. Ekinlerle doldu harman yeri, halkın işleri bitti. Doğudan gelen göçmen kuşlar geri gitti. Sokaklarda sıkıcılık var; köyde hissedilir bir kaygı,...

Abdullah Tukay Çocuk ile Kelebek

Çocuk Söyle kelebek, Konuşalım biraz: Bu kadar çok uçuyor, Yorulmuyorsun, neden? Nasıldır hayatın? Nasıl geçirirsin gününü? Söyleyiver bana, Bulur musun yiyecek? Kelebek Yaşarım ben kırlarda, Vadilerde, ormanda: Oynarım, uçarım, Güneşli havalarda. Nazlar beni, sever, Güneşin...

Abdullah Tukay Bahtli çocuk

Bahtlı çocuk, gönlünü dersine verendir, Öğretmenini sayıp, sorduğunu bilendir. Mektebe geç kalmazsa, sapmazsa sağa sola, Oyuna dalmazsa her zaman, işte bahtı onun budur. İnsanlara gösterse şefkat, kendisinden büyüklere yol verse, Güçsüzleri küçümsemeden, düşkünlere el uzatsa....