ТАТ РУС ENG

Иҗат

Abdullah Tukay Ninni

Elli belli der o, Mektebe gider o, Çalıştıkça dersine, Alim olur çıkar o. Uyu oğlum, gözünü yum, Yum, yum gözünü yıldızım. Geceden uykusuz kalırsan, Ağlamakla geçer gündüzün. Elli belli, türkülerim, Hikâyeler söylerim Sana dilek dilerim,...

Abdullah Tukay Kuşcagiz

Gece kafesi açtım, zavallı kumcağızı bıraktım. Zorla tutmuştum onu; yeşil, sonsuz ormana yolladım. Ona verdim hürriyetini, anladım ki o ân, Huzur bulmuşum, tamamen rahatlamış gönlüm. Gözlerimle takıp ettim: Kuşçuğum ormana doğru uçtu; Kayboluverdi gökyüzünde çabucak,...

Abdullah Tukay Kiş geceleri

İmreniyorum size çocuklar, kış geceleri, Sıcak evde oturuyorsunuz, sobaya yakın; Oturuyorsunuz, keyfinizce dizilip, Ne mutlu size, rahatınız yerinde. Hiçbiriniz tanışmadınız üzüntüyle, Oturuyorsunuz güzelce sıralanarak, Kış gecesinin uzunluğunu bile fark etmezsiniz; Anneciğinizin anlattığı masalı dinlerken. Dışarıda...

Abdullah Tukay Kirlangiç

Kısa bir süre önce, kenarına penceremin, Yuva yaptı benim sevgili kırlangıcım. O, gün boyunca ağzıyla çamur taşıdı, Çamurla güzel bir yuva yaptı. Üşenmeden gitti geldi, çok çalıştı, Oldu onun cici cici yavruları. Acıkınca kırlangıcın yavruları,...

Abdullah Tukay Çocuga

Seni korkutmasınlar, devle, cinle, periyle; Yalandır bütün bunlar, yaşamaz hiçbiri dünyada. Cin diye bahsederler, eskilerden kalmıştır o, Söylemesi hoş, neşeli, şairane bir yalandır o. Hortlak ve albastının olduğu sahralar, kırlar da yok; Devlerin yaşadığı ormanlar...

Abdullah Tukay Kuşlara

Korkmayınız kuşlar, görüp yanınızda beni, Ben dokunmam size, sâdece ötüşünüzü dinlerim. Şarkı söyleyiniz, Tanrı’nın size ilham ettiği gibi, Silâhım da yok yanımda, avlamam ben sizleri. Sakince ötünüz, size dokunmam, dokunmam ben, Hür olarak yaşamanın kıymetini...

Abdullah Tukay Kişa bir sөz

Git artık sen aksakalh kiş! Bak, şu dağdan bu yana, Gelmektedir, o bahar adlı güzel kızın faytonu. Çabuk kaybol, ey kış baba, al, git yaşlı başını, Git, görürsen kaçarsın güller pâdişâhı baharı! Yoktur aslında o...

Abdullah Tukay Yeryuzu uykusu

Kıra ak kardan Yorgan örtülmüş, Toprak bahara kadar, Uykuya dalmış.     O durmadan uyur, Kış geçinceye, Güneyden kuşlar Dönünceye kadar. Bahar ayları, Nisanı, mayısları Pek güzel çizilmiş Atmış tanları. Ormanın çağıltısı Kuşların ötüşü, Göğün gürlemesi...

Abdullah Tukay Ay ve Guneş

Himalaya dağının üzerinde altın beşik, Güneş uyur her gece oraya inip; Rüzgâr, gece boyunca uyuyanı korur, Sallar, her tarafını kaplayıp durur. Uykusundan nasıl uyandıysa güneş, Rüzgâr o ânda efil efil eser; Ese ese bütün dünyayı...

Abdullah Tukay Dede

Dede, pekçok yaşamış, ihtiyardır, Ancak, henüz sarkmamıştır, güzel yüzü. Yüzü, alnı kırışmamış, dişleri pek sağlam, Gençler gibi saftır, doğrudur onun sözü. Artık o yetmiş yaşına bastı, Parlamakta kır sakalı, gümüş saçı. Zavallı Dede, bu dünyada...