Иҗат
Evvel zamanlarda, bir taşçı yaşamış bu dünyada, Yurdumuzda değil, buradan uzakta, Japonya’da. Kendisi babayiğit, genç bir kişi, Üşenmeden çalışır; yaparmış taş işi. Rızkını kazanırmış, alın teriyle, güçlükle, Gün boyunca taşları parçalarmış çekiçle. Kendisini bildi bileli,...
Eğer, isternirse bir aile, huzurlu ve kavgasız: Koca olmalı kör; o da yetmez, hanım da dilsiz. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü,...
Aradım fillâh, severim billâh; Aradım da buldum bu belâyı. (1911) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
Bırak, uğraşma ey kalem, kalsın, öyle boş şeylerle. Pireyi vurmak komiktir, dağ taş parçalayan top ile. Başka işin yok mu, yazsan olmaz mı, yüksek şeyleri? Uğraşıp durma, dünyanın en bayağı mahlûku ile! Ta ezelden beri...
Sevmeliyiz kışı, ancak zemheriri var, Paltosuz, titreyip duran zavallıları, fakiri var. Sevmeliyiz yazı: Güzeldir, onda pekçok letafet var, Ancak, taş binası olmayan fakirler için cehennem var. Sevmeliyiz dünyayı: Güzel kırları, güzel dağları var; Sevemiyorum ancak...
Gözünü yummuş, boynu bükük, başında sarığı var. Hasır sarık, kepekli kafa, meğer şeyh olmuş hayvan. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
Gönüllerinin saf çağında, cici, güzel kız seçerler: "Olur bana hanım, olursa, ay yüzlü" derler. Eğer, dünya gailesi çökerse omuzlarına, olursa borçları, Cadıyı da alırlar hanım diye, varsa parası. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник:...
Duyarım, geceleri, biri türkü söyler, Gönlümüzce güzel, bizim türkümüz, Türlü düşünceler ilham eder, Öyle ağlamaklı, kederli türkümüz. Kesilip kesilip yeniden yükselir, Bu Tatar gönlümün hisleridir, Güçsüz düşmüş, son üçyüzyılda, Kader bizi ezmiş nasıl da. Az...
Güneş der: "Ben aydınlatırım Hiç batmam, hep parlatırım". Yağmur der: "Hergün yağarım, Yeryüzünü yıkarım, ıslatırım". Güneş cevap verir: "Sen pek sulu Yağarsın, çamurlaştırırsın tepeleri, Suyun oluşturur orada burada bataklık Senin tek bildiğin, etrafı kirletmek. Su...
Sararmakta, sonbaharda ağaçların yaprakları Yeşil y er kalmadı, orman ve kırlar sapsarı, Dallar sararmakta, elma ağaçları, kavak ve kayın, Hasta rengi, sanlıklar artmakta onlarda hergün. Ağaçların arasında rengini muhafaza eden biri var: Sonbaharda ve kışın...