Иҗат
Dağ başına kurulmuştur köyümüz, Bir çeşme var onun yakınında; Köyümüzün güzelliğini, suyunun tadını bilirim, Onun için severim, ruhumla, varlığımla. Tanri’m burada yaratmış, burada doğmuşum, Burada, evvelâ Kur’an âyetlerini okumuşum, Öğrendim burada Resulümüz Muhammed’i. Nasıl mihnet,...
Görürsün onların gezindiğini her ân koridorda: Dolaşırlar yaşlı keçi gibi, böbürlene böbürlene. Uzun gömlekleri sarkık, pantolonu yok, düğmeleri çözülmüş Saatlerinin zinciri, yeleklerinden aşağıya düşmüş. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen...
Peygamberin vefatından sonra, asla mucize olmaz: Bölünmez ay ikiye, kara taştan deve doğmaz, Derlerse de âlimlerimiz; inanmayınız, yalandır! Görüyorum ki, zamanımızda da mucize olmaktadır: Bu sabah, bana, borçlu olan arkadaşım geldi, Aldatmadan, dövüşmeden, vaktinde borcunu...
Taş taşırlar: Orada Minhac "medrese" temelini atar. Düğün ederler: Burada Minhac, ailesinin temelini atar. Temeli atılınca, kurulur aile, kolaydır ikincisi; Korkarım, bilmem neden, olmayacak gibi birincisi. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in...
İşte çömlek: Ona yoğurt konulur, İşte hoca: Kafayı mantıkla doldurur. İşte karga: Cami üstüne konmuş, İşte talebe: Diplomalı hoca olmuş. İşte, arapsaçı * İşte "Tahrir-i Mir’at" tercümesi. *Orijinal metinde "çip-çiy berengi kelcimesi" şeklindeki ibarenin...
Durma, çalış ey çocuk! Bil, çalışmak içindir gün; Çalışıp yorulduktan sonra, dinlenmek için verildi gece. Sabah kalkar kalkmaz, yazmağa, çalışmağa başla, Durma, çalış, durma sakın; dinlenebilirsin cuma günü. Bak, nasıl çalışır güneş: Erken kalkar, şafağı...
Çocukluğumda okuttu beni hoca, Teşekkürler ona, öğretti birçok şeyi güzelce, Derhal, "Sübhanallah" demek lâzım dedi, Yeni doğan ayı görünce. O günden beri doğan aya, Altın tepsi gibi dolunaya Bakıp, gönlüm nasıl hayran kalır, Derim o...
Arzum kalmadı artık benim, dilerim sonra dileklerimi, Şimdi geriye ittim, işe uzanan kolları. Ulaşamam hürriyete, sınırsız ihtiyarımla; Çok tatlı, güzel olsa da, doydum hayaliyle. Fakir kaldım artık: Verdiklerini geri aldı hayat, Gönlüm boş: Orada kaldı...
Tutuşturmak istersen bütün gönülleri, Titretiversen en ince telleri, Söylenecektir elbet, acı hasret şarkısı, Gereksizdir, mânâsı yok, gülüp oynamanın. Karanlıktır, kederlidir ömür yolu, Bu dünyada kim geldiyse sana doğru, Şüphesiz onun, yaralı göğsü, İçin için yanar,...
Çekme gam hiçbir şeye, senden ömrünün yılları Alır onu bir daha vermemecesine, estirir yelleri. Hayatının akışında artık o geçip gitmiş, Kaygılanmakta f ayda yok, imkânsızdır geriye dönüş. Dökme gözyaşı sana yardım edecek tek Allah var;...