Иҗат
Nefretler, hatırlayışlar, acımalarladır dünyadan Geçişim, yaralı kavuşma bir ayrılıkla yıldızlıdır. Abdullah Cevdet Ne kadar ezerse ezsin, dünya hürdür, korkutmaz bizi; Ağlarken ben gülerim, hiç suratımı asmam ona. Benim ömrüm karanlık gece, güneşim ve...
(Küçük bir kısmı Rusça’dan) Gönlüm hiç açılmasa, içim sıkılsa, Kendi kendimi göremeden, ruhum çökse, Cefâ çeksem, yorulup busem, şu başımı Koyamasam, cana yakın, sıcak bir göğse. Hasret sonra, hasret gelse sıra sıra, Sıkıcı düşüncelerle tamamen...
(Bakırgan’dan) Tatar zengini bilesi, Hapislere giresi, Ömrü boyunca yaptıkları, Orada malûm olası. Zenginlik vaktinde gülesi, Ayıbını, kusurunu göresi, Bulunmaz hiç zavallısı, Doğru yola giresi. Zengindir o, yanılmaz, derler, Her hareketi iyidir, derler, Dört bir tarafına...
(Zileylük türküsüne) Dayanmışsın köşede direğe, Yaprak gibi sapsarıdır yüzün, Acımadan duramam, dayanmaz yüreğim, Pek kederli bakıyor gözlerin. Uçuşan kuş, yolunu şaşırmış hayvan gibi, Geçenlere meyus bakıyorsun, Görüyorum, titriyor dudakların, Hangi Tatar zenginine beddua ediyorsun? Azdır...
Tatarlar arasında pek çoktur aydınlar, Azdır ancak, doğrusu, şahsiyetli, hayâlılar. Onlarda kızaran yüz de görsen, aldanma: "Utanıyor" sanma, kızarması sarhoşluğundandır. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. —...
Pek neşesiz bir çaresizlik gazetesidir, ömür, Oradaki başmakale elbette ki, maldır. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
Görürüm, bazen, sevgilimin yanağına sineğin konduğunu Gezer, neşeyle orada, düşünmeden kim olduğunu! Bakarım da, bahtsızlığıma karşılık, sineğin bahtını kıskanırım. "Tanrı’m neden, sineğin yerinde ben olmadım" derim. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri....
(Günlüğümden) Bulunca bir mevzu, yazarken şaşırırım; "Neresinden, derim, ben bunu işleyeyim?" O kilit gibidir benim için, yok anahtarım, Büyük bir settir, yok çıkmağa merdivenim. O kayıktır, yok yanımda küreğim, Böylece içimde kalır pek çok...
Bir insan görürsünüz ki, çoğu zaman oynar, güler, Böylece o, ruh hâlini saklamak ister. Bilmeyenler, "oynar" derler, neler düşündüğünü, Sezmezler, çıkmadığından dumanı dışarıya, aşkla yandığını. O oynarken, ansızın çıksa sevgilisi karşısına, Aşık çiddtteşir, oyun oynamaktan...
Sevdiğini ben sarıyorum diye, düşmanım gülüyormuş; Bilmez ki, canan kaygısı her gece kucağımda konaklar! (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).