Иҗат
(Maykov’dan tercüme) Bana dostlar, eş ve tanışlar, Verdiler sayısız güzel tavsiyeler. Dediler: "Biz sana yardım ederiz, Biraz sabret, yardımına koşacağız". Dediler: "Korkma sen hiç varlıklı günlerinde, Gerektiği zaman değil, varlıklı günlerinde". İnanmamak olmaz, güzel sözler,...
Başka hayvanlar gibi, şu dünyada çoktur sığır: Var akı, vardır karası, ama var mı mavi sığır? Malûm ya, sığır hiç o renkte olur mu? Hiçbir yerde yoksa da, bizim orada var. Vardır bizim köyde yaşlanıp...
Gerçek saaddettir, elini tutmak, kulun için; Kutsiyet ve iffet çeşmesidir, senin elin. Parlamaktadır, sanki nurdan bir balık, Bir melek gönlü gibi temizdir senin elin. Kederlerle acı çöktü gönlüme, Ey güzel kız! Zehre panzehirdir elin. Genç...
Kâmil dedi ki, ey Seydeş, unuttum, Şaşırdım yolumu, yanlış yola saptım. Bilim âciz, senin dâva açmandan, Peçeye karşı savaş açmandan, Şimdi gülemem senin Seydeşliğine, Daha evvel olanlara ve gençliğime. Artık haklı buluyorum "Beyânü’l-hak"ları, Onun bütün...
"Etrafımda delikanlılar pervane oluyor, Kendilerini seveyim diye, herbiri. Ne yapayım, şaşırdım" diye, şikâyet ettin; Birgün, övünerek böyle hikâye ettin. O gençleri kaçırmak? Bu senin için zor değil, Göstereyim öyleyse sana pek kolay bir yol: Onlar...
Sıkıntı verse de, dayan, sır verme; İnsanın başına neler gelmez ki gençlikte? Hayat, kiminle vazgeçti kavgadan? Savaş sen hiç durup dinlenmeden. Senin gibidir o, eşitsiniz siz, Güreştiğini yenemez o mezarsız. Güreşmek zordur, çok cephesi var,...
Doğ, ey fikrimin güneşi! Kalksın üzerinden bulut, Bu ölü vicdanı canlandır, ateşinle ısıt! Şaşırırım, o doğru yola sevk etmezse; Her tarafımda isyan alevi, sönmez asla, o söndürmezse. Bir ölüm çukurundayım, yoktur kurtuluş, o kurtarmazsa; Tutunacak...
Sıcak bir günde terleyip de serinlemek isteyen Bir insan, soğuk su alır bir kova. Üzerini çıkarır, ancak tereddüt eder, Suyu vücûduna dökemez, ürperir. Kâh alır kovayı eline, kâh bırakır; Neylesin zavallıcık, soğuk su korkutur. Çok...
(Lermontov’u taklit) Hiç evvelki gibi, karşında küçülmüyorum, Ayrıldık, işit, sen sensin artık, ben de benim. Artık, emir veren sözlerin Kur’an âyeti değil, Tatlı sözün, öfkelenmen, gönlüme sultan değil. Sen unuttun, artık ben, hürriyetimi boş sözlerle,...
Karşılaştığı yerde, seni görüp, eğilendir, o bugün; Buna sevinen, gerçek deli değilmişim diyendir, o bugün! Gördün mü hiç Kur’an’daki methiyeni? O seni vasfederken, "doğuda da, batı da yok" der! Semavî kitabın seni bildiğine şaşırır, O...