ТАТ РУС ENG

Abdullah Tukay Hөrriyete

Eşitlik mumunu yak, adalet nuruna karşı,
Bizi nurunla nûrlandir, kurtar gecenin karanlığından.

Bizi kul eyle, hakîkî mabudumuz olan Tanrı’ya ancak,
Yardım istedik çünkü, şimdiye kadar hep başkasından.

Baş eğdik, sağır olduk, üniforma giyen her puta,
Umduk, cansız odundan can; göz istedik anadan doğma  körden.

Sen ol Hattab, yok et, kır putları çatır çatır;
Ta ki temizlensin Kabe, Menat’tan, Lat ve Uzza’dan.

Dünyadaki insanlar, onlara teslim edilmiştir,
Tabiîdir ki, yürümez putlar, doğru yoldan.

Alçaklar çıkmış yükseklere, yüce insanlar düşmüş alçağa,
Ki sen lûtfunla tefrik et, ayır yüceleri alçaklardan.

Kıyamettir bugün, hakikat güneşi tutuldu,
Aylar parçalandı, akıllar şaştı kavgadan.

Birlik yıldızı gökten döküldü yerlere artık,
İnsanî duygular bir hayli uzak ankadan.

Zebâniler, kılıç, top, silâh, tüfeklerle,
Kuşattı her taraftan, sağ ve soldan, alt ve üstten.

Gariptir: İsyankârlara sorgusuz ve sualsiz cennet verildi;
Cenneti hak edenlere yer ayrıldı korkunç cehennemden.

Yazılmış titreyen ellerle arzuhali bu milletin,
Şikâyettir sana bizden: İlham al şikâyet dolu sözlerden.

Yetiş yardım et sen: Yeryüzünden sürdüler bizi,
Ümit yok artık cennetten, geçtik dünya ve ukbâdan.

Mânâsını kaybetti büsbütün; "İnsanoğlu içindir dünya" sözü,
Makam tut istersen eğer, semâdan, Süreyya’dan.

Ezildiler ahâliyle beraber dinler de,
Geçti müslimler İslâm’dan, hıristiyanlar da İsa’nın dininden.

Ne yapsın, neylesin, dinler bile toprağa inmiştir,
Açıktır ki, din ayrı değildir insanlardan.

Bu dünya bir takım vahşilere sefa yeri oldu,
Musallat oldular onlar bize, bilmem neden?

İçerler kanlarını gönül ehli olanların; kan içmek,
Daha tatlıdır onlara şekerden ve helvadan.

Yedirme kâinatı onlara, koru, Yecüc-Mecüc’den,
İskender şeddi çektir, Meclis mensuplarından.

Biz kapında çıplak, açız; hepimiz sana muhtacız.
Yüzünü göster, örtünü aç, hediye ver nimet denizinden.

Allah’ım, rahmetinle şâirin dil düğümünü çöz.
Haber versin biraz dostun ve düşmanın hâlinden.

Açılsın hürriyet bahçesi, ötsün bülbülleri,
Ta ki milletin geleceği daha parlak olsun aylı geceden.

Müslümanları dâima vicdanlarının emrine ver,
Kurtar bizi, ayaklarımızı bağlayan pırangadan.

(1907)

Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan

(Чыганак: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
(Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994)

Г.Тукайның бу шигыре татарча: ХөрриятәXörriätä  

Это стихотворение Г.Тукая в переводе на русский: К свободе (Перевод Р.Морана)

К свободе (Перевод В.Думаевой-Валиевой)


Комментарий язарга


*