ТАТ РУС ENG

Тукай ТӨРЕКчә

Abdullah Tukay Günah

(Balmut’tan tercüme edildi) Kim yarattı? Kim çıkardı ey günâh kelimesi seni? Manasızsın, hazmedemez saf akıllar seni! Gereksiz bir kelimesin, sen kabahatsin, suçsun; Bize bir gemsin, bil ki sen hayata düşmansın. insan azıcık durup düşünse, hür...

Abdullah Tukay Kөy türküleri

(Beşinci Bölüm) Mekerce’ye giderler, hanımların kocaları; O zaman başlar, hanımların gezme günleri. Çiğnemeyiniz ey hanımlar, Bakır Baba bahçesini; "Metres"teki kötü gözden Tanrı korusun. Yeni Biste kızları para sıkıntısı çekerken; Zengin hanımları gider, Botanik Bahçesine. "Kuşmıy...

Abdullah Tukay Çetin hal

Ne olurdu doğum denilen Sırat’tan geçmeseydim! Ömrün bu acı şarabını içmeseydim! Dönüyor ama, geçmiyor, bitmiyor ömür de, Bahar geliyor, ateşler saçarak, sen kışlasan da. Yoruldum artık, nerede son durağım? Atılıyorum, bir yerine üç adım atıyorum....

Abdullah Tukay İhtida

                                1 Eğer sevmek, kucaklamak demekse, kollar yoruluncaya kadar, Öpmekse şapır şupur, dudak ve yanaklar şişinceye ka­dar, Ömrümde hiç sevmedim, seveceğim demedim hiç de, Sevginin mânâsı, bence pek yüce, pek ince. Beşerî aşkı tatmadım, hissetmedim...

Abdullah Tukay Burun

Eski zamanlarda harman kadar koca kafalı biri vardı, Yüzünün tam ortasında pancar kadar büyük burnu vardı. Kendini beğenmişti bu burun, gitmezdi kokusu başkalarına, Ululuğu severdi, yükselirdi göklere. Küçümserdi durmadan burun, büyük ayakları. Derdi: "Siz pek...

Abdullah Tukay Miyav sultan

                             Uyku Ön ayaklarına koyup başını uyur, düş görür. Düşünde her cins fare ile uğraşır. Bir fare kaçarmış, güya o kovalarmış, Yakalarmış, hatta onu boğacak olurmuş. Bir köşede üç dört kedi serçeleri avlarmış, Evin damında...

Abdullah Tukay Keçi ile Teke masali

Eski zamanlarda bir kart ve koca varmış. Hayatları fakirlik içerisinde geçermiş, Beslerlermiş bir teke ile keçi, Hayvanların ikisi de birbirinden zayıfmış. Demiş birgün kocası: "Bak buraya, hanım! Sen de iyi bilirsin, samanın fiyatını, Salalım keçi...

Abdullah Tukay Gece, Gunduz

Tanr’m, gün kötü geçer, bugün, ah nasıl bir gün! Akşam kırıldım, sıkıldı gönlüm, şimdi ise, mutluyum. Güneş ışıklarıyla açıldı bahçenin gülleri, Aydınlık, huzur, mutluluk içinde öter Hakk’ın bülbülleri! (1910) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah...

Abdullah Tukay Ak Baba

Bütün dünya bembeyaz olur kar yağınca, Kapı önü, sokak, yerler ağardığında. Bembeyaz olarak döner bizim Baba. Bize çeşitli oyuncaklar alır. Sevinerek deriz ona: "Teşekkürler Baba, Tanrı uzun ömürler versin sana!" Zavallı Baba, kara yağmura bakmadan,...

Abdullah Tukay Zavalli tavşan

— Ey tavşan, korkak tavşan, yumuşak tavşan, Kederlisin bilmem hangi dert ve kaygıdan? — Bak canım, sen çocuksun, bilemezsin; Büyük derdim var, nasıl kederlenmeyeyim. Biz ikimiz, anne tavşanla baba tavşan, Yavru tavşancıklarımız, yine bizden doğan,...