Тукай ТӨРЕКчә
Sevmeliyiz kışı, ancak zemheriri var, Paltosuz, titreyip duran zavallıları, fakiri var. Sevmeliyiz yazı: Güzeldir, onda pekçok letafet var, Ancak, taş binası olmayan fakirler için cehennem var. Sevmeliyiz dünyayı: Güzel kırları, güzel dağları var; Sevemiyorum ancak...
Gözünü yummuş, boynu bükük, başında sarığı var. Hasır sarık, kepekli kafa, meğer şeyh olmuş hayvan. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
Gönüllerinin saf çağında, cici, güzel kız seçerler: "Olur bana hanım, olursa, ay yüzlü" derler. Eğer, dünya gailesi çökerse omuzlarına, olursa borçları, Cadıyı da alırlar hanım diye, varsa parası. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник:...
Duyarım, geceleri, biri türkü söyler, Gönlümüzce güzel, bizim türkümüz, Türlü düşünceler ilham eder, Öyle ağlamaklı, kederli türkümüz. Kesilip kesilip yeniden yükselir, Bu Tatar gönlümün hisleridir, Güçsüz düşmüş, son üçyüzyılda, Kader bizi ezmiş nasıl da. Az...
Güneş der: "Ben aydınlatırım Hiç batmam, hep parlatırım". Yağmur der: "Hergün yağarım, Yeryüzünü yıkarım, ıslatırım". Güneş cevap verir: "Sen pek sulu Yağarsın, çamurlaştırırsın tepeleri, Suyun oluşturur orada burada bataklık Senin tek bildiğin, etrafı kirletmek. Su...
Sararmakta, sonbaharda ağaçların yaprakları Yeşil y er kalmadı, orman ve kırlar sapsarı, Dallar sararmakta, elma ağaçları, kavak ve kayın, Hasta rengi, sanlıklar artmakta onlarda hergün. Ağaçların arasında rengini muhafaza eden biri var: Sonbaharda ve kışın...
Dağ başına kurulmuştur köyümüz, Bir çeşme var onun yakınında; Köyümüzün güzelliğini, suyunun tadını bilirim, Onun için severim, ruhumla, varlığımla. Tanri’m burada yaratmış, burada doğmuşum, Burada, evvelâ Kur’an âyetlerini okumuşum, Öğrendim burada Resulümüz Muhammed’i. Nasıl mihnet,...
Görürsün onların gezindiğini her ân koridorda: Dolaşırlar yaşlı keçi gibi, böbürlene böbürlene. Uzun gömlekleri sarkık, pantolonu yok, düğmeleri çözülmüş Saatlerinin zinciri, yeleklerinden aşağıya düşmüş. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen...
Peygamberin vefatından sonra, asla mucize olmaz: Bölünmez ay ikiye, kara taştan deve doğmaz, Derlerse de âlimlerimiz; inanmayınız, yalandır! Görüyorum ki, zamanımızda da mucize olmaktadır: Bu sabah, bana, borçlu olan arkadaşım geldi, Aldatmadan, dövüşmeden, vaktinde borcunu...
Taş taşırlar: Orada Minhac "medrese" temelini atar. Düğün ederler: Burada Minhac, ailesinin temelini atar. Temeli atılınca, kurulur aile, kolaydır ikincisi; Korkarım, bilmem neden, olmayacak gibi birincisi. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in...