ТАТ РУС ENG

Тукай ТӨРЕКчә

Abdullah Tukay Samanpazari, yahut Yeni Kesik baş

                       I Başlayalım söze Karaahmet ile, Yâd ederler belki, rahmet ile. Karşımızdaki at sirkini görelim Nikitin sirkine girelim. Kazan’da güzel işler çoktur, Onun gibisi yoktur. Hak Teâla’nın mutlak kudreti var, Rus Nikitiriin Kazarida sirki var....

Abdullah Tukay Altin horoz

                                nbsp;    I Geçmiş zamanlarda, Mehmet adlı Herat Han’ı, Ulu, şöhretli han imiş, bütün dünya onu tanırmış. Bu dünyada o, en büyük pâdişâhmış. Diğer milletlerden almış Mehmet Han, ulu şöhretini. Savaşınca tir tir titrermiş bu fâni...

Abdullah Tukay Su Anasi

 (Köylü çocuğunun diliyle) Bir bahar günü. Hava sıcak, suda yüzüyordum; Su sıçratarak, oynayarak, dalıp başımla suyu yararak. Bir buçuk saat kaldıktan sonra, Artık bir müddet terlemem diye düşündüm. Koşup çıktım sudan, çabuk çabuk üzerimi giyindim....

Abdullah Tukay Kel

(Köylü çocuğunun diliyle ) Mektepte var idi bir kel oğlan, Pek şaklaban, muzipliğiyle mümtaz oğlan. Pek derindi başındaki sert kalpağı, Hiç çıkarmaz, başını göstermezdi. Birgün kalpağı alıp kaçtılar: Güneş doğdu, güneş doğdu! dediler. O zaman...

Abdullah Tukay Neden?

Bu nasıl koku, herkes burnunu tutup kaçıyor bugün. Bilmiyor musunuz? Ben biliyorum: "Çekiç" çıktı bugün. Niçin bugün atlar, sığırlar konuşuyorlar, dile gelip? Şüphe yok ki, Bayburin nutuk çekti bugün. Niçin miyavlar kediler durmaksızın sofada? Bil...

Abdullah Tukay Guzel haberler

Baharda yağmur damlası, bir başka damlaya sorar, Öylesine, bilmeden sorar, öylesine kıvrılmadan iner. Neden biz, durmadan gökten düşerek, Bu pencereye çarpıyoruz, şıpır şıpır? Bu sorusuna cevap olarak arkadaşı şöyle der: Bu harap evin içinde ekmeği...

Abdullah Tukay Baba ile Çocuk

Yaz, aziz oğlum, kara tahtaya çiz tebeşir ile! Kararmış gönlünü nurlandır, çizip ak nur ile! Üç cahille değiştirilmez, yazmayı bilen bir insan, Ustalık ister, üşenmez hiç, insan olan insan.   (1908) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan...

Abdullah Tukay …Е

Şâirim, kutsiyetin olsun gönlünde senin sır; Şâir olduğunu kimseye söyleme dostum, sakla. Anlamasınlar, nereden kaynaklandığını kudretinin, Latif varlıklar gibi gösterme sen, gerçek suretini. Her zaman, her yerde başka kılıklara hürün: Ya deli ol, ya da...

Abdullah Tukay Olmasa

Kim bilir kadrini canım, dertli gönül olmasa? Kimlere nâz eder gül, karşısında bülbül olmasa? Suretinin en gerçeği, bil, şâirin gönlündedir; Gerçek rengini göremezsin aynalarda, o olmasa. Vermedi Leylâ gibi mahbübeye dünya bahâ, Sıradan bir kızdı...

Abdullah Tukay Turkiye turkçesinden

Bir ter ki, sevgilimin yanağından çıkar, Sebildir bence o, cennet bağından çıkar. "Neden cennete benzetirsin onu, kafirsin" derler, Bu söz, bir kulağımdan girer, öbür kulağımdan çıkar.   (1908) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in...