Тукай ТӨРЕКчә
Pekçok "yılan" ses çıkararak kenardan bakarlar bahtıma, Süzüle kıvrıla kötüler, tırmanırlar tahtıma. Sanki, hayat evimi saran karanlık azmış gibi, Tahammül edemezler bir köşeden aldığım ışığıma. Özleri sözlerinden alçaktır, gözleri dizden aşağı. Köpek gibi havlarlar kusuruma,...
Gençliğimde yıldırım gibi çarptım, güçlü olduğumda kükredim, Parlamam da, kükremem de, ateşsiz artık göğsüm! Geldi suskunluk, aşağıya sarktı fikrimin elleri, Hürriyet günlerimde ak ellerim göklerden yıldız toplardı. Ak güvercini elimden aldılar, kuzgun vererek; Ak gerek,...
Doğunca batıdan güneş, âhir zamandır o ân; Bu, kıyamet alâmetlerinden biridir, kitaplarda yazılan. İlimle hikmet güneşi doğdu şimdi batıdan, Doğulu milletler, bilemem, şimdi neyi bekliyor. (1912) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. —...
Biz beşinci yılda birgün, uyandık tan ile, İşe davet etti bizi birisi iyi nam ile. İş yapmanın zamanı geldi; tatsız uzun gece geçince, Gözümüzü açıp, bildik, ölçerek gökteki çolpan ile. Olsa bile o zaman bizde...
Vallahi, vallahi, de vallahi Bahtlılar kırda eğlenir, vallahi! Beyaz ekmekle, temiz hava; Yeşil kırda, kuşlar öter, vallahi! Beyaz bulutlar, göçmen Kazaklar gibi göçer, Konacak bir gökyüzü parçasını seçer, vallahi! Hafif esen rüzgârla çimenler, Yerde kımıldaşır,...
— Rayta, rayta, rayta, rayta, raytaram! Şu melodiye tutarsan tempo, diplomamı veririm. — Peki, teşekkür ederim, tempo tutarım; Hattâ sevincimden uçabilirim. — Timta, timta, timta, timta, timtatam! Uçsana, ben cübbenin eteğinden tutarım. Haydi hazret, aç...
Türkiye’de, bir dilenci, parazit olmuş Mustafa, Dönünce buraya, milletin başına belâ, fitne olmuş Mustafa. Yavaşça boynunu bükerek giden sarıklı bir keçiydi, Buraya dönünce, semirip domuz olmuş Mustafa. Huzurla, birlik içinde yaşayan şehir halkını, Türlü düşmanlık...
Ah, çocuk, vefâsızdır bu dünya, Bak, Hüseyin de öldü, Tutuşmakla sanki gökyüzü. Yer canım, hiç doymaz bu yer. Neylesin devrân, Azrail gelince, herkes ölür. Zenginleri bile mezarcı gömer. İşte, peygamberler de öldü, çocuk, Sahabeler, Ali,...
Ben misâfirperver bir şâirim, bendedir bütün fakirler, Hâneme gelir gençler, tüccar ve zengin oğlu zenginler. O ulvî merhum da gelseydi, sanırdım ki, Gökten inerek evime, dolunay gelmiş. (1912) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in...
Kudret ile güzelliği özünde toplamıştı, deniz gibi, O idi en üstün, ulaşılmaz insan, tıpkı yıldız gibi. Evliyânın tamamını getirsem tek tek karşıma, Göremem sanırım, nurlu bir yüz, onun yüzü gibi. Güçlü, güçsüz, fakir, zengin onun...