Тукай – тәрҗемәдә
Hastayım, köye döndüm kış gününde, Tatildedir büyüklerim. İşleri kaldı yaz günlerinde. Hazırlanıp, ağabeylerimle ben de ediyorum tembellik; Bıktım hastalıktan, yazı bekliyorum, istiyorum sağlık. Yazdıklarım, kışın fırtınalı ve karanlık fikirleridir. Hem de, hoş kokulu ekmek, yağlı...
Neşe içerisinde oynardık bir zamanlar kumarı, Yenerdik, yenilirdik, mat mı, banko mu derdik. Bâzısı güler, bâzısı bağırır, hiç eksilmez gürültü; Bu esnâda unutulurdu, yeme içme telâşı. Paralar, insanda kumar uymama hevesi uyandırır, Hırslandırırdı, parlayarak yalan...
Bıktığında İblis hayatından, hatırlarmış cenneti; Ben de hatırlarım, canımdan bezince, çocukluk günlerimi. Ey gönlün, çağlayıp akan çeşmeden daha saf olan çağı! Ey ömrün, parlayıp yetişen yeşil yapraklı çağı! Yok derdin hiçbirşeyle, bütün işler allı, güllü,...
Cennetteyim şimdi, seviyor beni güzel bir huri; Susmuyorum, ağlıyorum, sen değilsin, diyorum, annem! Ay gibi nurlu gılmanlar, bana cici diyorlar, Ağlıyorum, onlara bakmıyorum, siz değilsiniz, diyorum babam! (1912) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in...
Sen kendince iyi işler yaparım dersin halkıma, Nedendir bilinmez, çamurlu bağları getirirler aklına: — Bu zaman şöyle zaman, diye, bu vakit böyle vakit, Sen kendini dünyada bizim gibi idare et, bizim gibi yap. Ben giremem...
Gençler kibirlenerek giyerler kıyafetlerini, Çünkü dünya bahçesinin görürler sâdece çiçeğini. Göremezler dünyanın kahrını, korkunçluğunu, Görseler bile, kalan "ug" hecesini, görürler ancak çiçeğini. Göremezler hayalın o büyük tokmağını, kamçısını,* "G" sesini kaldırınca, kamçıyı değil, görürler sâdece...
Yazarken gördüm ki, lambamın içinde yağ azalıyor; Önümdeki kâğıttan taşıyor, fikirler gönlüme sığmıyor. Işık sönünceye kadar yazarım, diye, çiziktiririm çabuk çabuk, Kâğıt üzerinde kalır, sâdece eğri büğrü izler. Noktalar koyarım, uygun düşen yerlere, Kendi yazımı...
Pekçok "yılan" ses çıkararak kenardan bakarlar bahtıma, Süzüle kıvrıla kötüler, tırmanırlar tahtıma. Sanki, hayat evimi saran karanlık azmış gibi, Tahammül edemezler bir köşeden aldığım ışığıma. Özleri sözlerinden alçaktır, gözleri dizden aşağı. Köpek gibi havlarlar kusuruma,...
Gençliğimde yıldırım gibi çarptım, güçlü olduğumda kükredim, Parlamam da, kükremem de, ateşsiz artık göğsüm! Geldi suskunluk, aşağıya sarktı fikrimin elleri, Hürriyet günlerimde ak ellerim göklerden yıldız toplardı. Ak güvercini elimden aldılar, kuzgun vererek; Ak gerek,...
Doğunca batıdan güneş, âhir zamandır o ân; Bu, kıyamet alâmetlerinden biridir, kitaplarda yazılan. İlimle hikmet güneşi doğdu şimdi batıdan, Doğulu milletler, bilemem, şimdi neyi bekliyor. (1912) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. —...