ТАТ РУС ENG

Тукай – тәрҗемәдә

Abdullah Tukay Herkes acikir

Orman boyunca sivrisinek uçuyordu, Ne yiyeceğini düşünüyordu. O sırada, kötülük etmek için bir serçe, Dolaşıyordu azık arayıp pır pır uçarak. Zavallı sivrisineğin ömrü sona erdi, Serçe hissettirmeden onu kaptı. Çünkü uzun zamandır pek açtı, Sivrisineği...

Abdullah Tukay Fatma ile Bulbul

Fatma: Niçin ötmüyorsun, bülbül? Sen ötünce şen olur gönlüm. Kafesin güzel, yanındadır aşın. Neden boynunu büktün böyle mahzun? Bülbül: Ah, benim ötecek yerim ormandı, Orada sevdiğim herşey vardı. Burada nasıl neşeli olabilirim? Orada üç tane...

Abdullah Tukay Ali ile keçi

Bizim Ali’nin arası iyidir keçi ile, İşte keçi bakıyor pencereden. Ali ot ile ağırlar onu, Keçi teşekkür eder, sallayarak sakalını. (1910) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. —...

Abdullah Tukay Ailem

Babam, annem, ben, ablam, ninem, dedem ve bir kedi, Bizim evde yedi kişiyiz; kedi evin yedinci kişisi. Beraber yer, içer, bizimle beraber uyur, Vazifesi de var: Evi kötü fareden korur. (1910) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan...

Abdullah Tukay Her parlayan şey altin degildir

Geceleyin bahçede vardı, allı güllü bir kelebek, Konardı oraya buraya, uçardı oynayarak. Gördü kırda güzel bir şeyin parladığını, Işıl İşıl ışıldadığını, yıldız gibi kaydığını. Şüphe yoktur, kelebeğin güzel şeylere olan aşkına, Çarçabuk uçarak kondu güzel...

Abdullah Tukay Takdirname alan çocuga

Çalıştı bu çocuk, zevk aldı tahsilden, Yükseldi makamı âferinlerle, tebriklerle. Ne kadar vazife verilirse yapar, çalışır o, Çocuklar arasında çalışkanlığıyla mümtazdır o. Çocuklukta mümtaz olunca bir insan, Takdirnameler alır büyüyünce de. (1910) Çevirmen: Dr. Fatma...

Abdullah Tukay Zevkli sahifeler

Bak şu avcıya, Kuş avlayıciya, Ne kadar zor iş: Yorulur, bitkin düşer. Koşar, vurur, Gece gündüz demeden; Alnından dökülür, Yağmur gibi ter. Uçuyor ördek, Çabuk ol, çabuk; Uzaklaşmadan, Ateş et, ateş et! Attı şak diye,...

Abdullah Tukay Fabrikada

Gündüz iş, gece iş, Bir dakika durmak yok. Ejderha gibi makinalar! Görünüşü korkunç. Cehennem gibi sıcak Kaynar demir, bakır. Çalışır, hep çalışır, Zavallı işçi, fakir. Yorulur onlar, Sararmıştır yüzleri, Bükülmüştür belleri, Gözlerinin sönmüştür feri. O...

Abdullah Tukay Araba, Kizak, At

Birgün bir yamaçta karşılaşmış bir at ile araba ve kızak. Her üçü de hayatlarından şikâyete başlamış. Araba demiş: "Bahar günlerinde hiç rahat edemem; Gece gündüz çalışırım, hiç durup dinlenemem". Hayır demiş at, araba ve kızağa,...

Abdullah Tukay İş bitince oynamalidir

Güzel bir yaz gününde, sandalyesinde bir çocuk, Pencere kenarında, ertesi günün dersini çalışır. Samimiyetle derse dalmış; tekrarlayarak her kelimeyi, Uzun süre devam etti, hiç gözünü ayırmadan. Bu esnada, çocuğu dışarıya çağırır güneş: "Ey çocuk, der,...