Тукай – тәрҗемәдә
İşte sonbahar, bütün kırları, ormanları çıplak bıraktı, İşte ak elbiseli sıkıcı kış gelmeğe başladı bile. Ekinlerle doldu harman yeri, halkın işleri bitti. Doğudan gelen göçmen kuşlar geri gitti. Sokaklarda sıkıcılık var; köyde hissedilir bir kaygı,...
Çocuk Söyle kelebek, Konuşalım biraz: Bu kadar çok uçuyor, Yorulmuyorsun, neden? Nasıldır hayatın? Nasıl geçirirsin gününü? Söyleyiver bana, Bulur musun yiyecek? Kelebek Yaşarım ben kırlarda, Vadilerde, ormanda: Oynarım, uçarım, Güneşli havalarda. Nazlar beni, sever, Güneşin...
Bahtlı çocuk, gönlünü dersine verendir, Öğretmenini sayıp, sorduğunu bilendir. Mektebe geç kalmazsa, sapmazsa sağa sola, Oyuna dalmazsa her zaman, işte bahtı onun budur. İnsanlara gösterse şefkat, kendisinden büyüklere yol verse, Güçsüzleri küçümsemeden, düşkünlere el uzatsa....
Elli belli der o, Mektebe gider o, Çalıştıkça dersine, Alim olur çıkar o. Uyu oğlum, gözünü yum, Yum, yum gözünü yıldızım. Geceden uykusuz kalırsan, Ağlamakla geçer gündüzün. Elli belli, türkülerim, Hikâyeler söylerim Sana dilek dilerim,...
Gece kafesi açtım, zavallı kumcağızı bıraktım. Zorla tutmuştum onu; yeşil, sonsuz ormana yolladım. Ona verdim hürriyetini, anladım ki o ân, Huzur bulmuşum, tamamen rahatlamış gönlüm. Gözlerimle takıp ettim: Kuşçuğum ormana doğru uçtu; Kayboluverdi gökyüzünde çabucak,...
İmreniyorum size çocuklar, kış geceleri, Sıcak evde oturuyorsunuz, sobaya yakın; Oturuyorsunuz, keyfinizce dizilip, Ne mutlu size, rahatınız yerinde. Hiçbiriniz tanışmadınız üzüntüyle, Oturuyorsunuz güzelce sıralanarak, Kış gecesinin uzunluğunu bile fark etmezsiniz; Anneciğinizin anlattığı masalı dinlerken. Dışarıda...
Kısa bir süre önce, kenarına penceremin, Yuva yaptı benim sevgili kırlangıcım. O, gün boyunca ağzıyla çamur taşıdı, Çamurla güzel bir yuva yaptı. Üşenmeden gitti geldi, çok çalıştı, Oldu onun cici cici yavruları. Acıkınca kırlangıcın yavruları,...
Seni korkutmasınlar, devle, cinle, periyle; Yalandır bütün bunlar, yaşamaz hiçbiri dünyada. Cin diye bahsederler, eskilerden kalmıştır o, Söylemesi hoş, neşeli, şairane bir yalandır o. Hortlak ve albastının olduğu sahralar, kırlar da yok; Devlerin yaşadığı ormanlar...
Korkmayınız kuşlar, görüp yanınızda beni, Ben dokunmam size, sâdece ötüşünüzü dinlerim. Şarkı söyleyiniz, Tanrı’nın size ilham ettiği gibi, Silâhım da yok yanımda, avlamam ben sizleri. Sakince ötünüz, size dokunmam, dokunmam ben, Hür olarak yaşamanın kıymetini...
Git artık sen aksakalh kiş! Bak, şu dağdan bu yana, Gelmektedir, o bahar adlı güzel kızın faytonu. Çabuk kaybol, ey kış baba, al, git yaşlı başını, Git, görürsen kaçarsın güller pâdişâhı baharı! Yoktur aslında o...