Тукай – тәрҗемәдә
— Söyle arkadaş, neler duydun, bir haber yolla; Nerede, kimler, ne yapmışlar? Yok mu yeni bir haber? — Git işine arkadaş, yorma, işim var benim; Boş haberlerden bahsetmek için vaktim dar benim! — Söyle haydi,...
(Dördüncü bölüm) Ala karga, kara kuzgun, arsızlıkla karın doyurur; "Hindi" medrese yaptırınca, Reşit de Tokyo’da cami yaptırır. İki doru at oynuyor, boynu eğri büğrüdür; Afyon kâr etmeyince "Karga", yazıp oynuyor. Şakircan Kerim, onbeş türlü yaz#305;yı...
Kurtulmak istedin tatsız hayattan, Ömür denen, can yakıcı azaptan, Akıl bu dedin, kendi kendini öldürdün, Sükûnet arayarak mezara girdin. Ancak, ey kardeş, aldandın, Kendini ebediyen ateşe attın, Senin yalnızca suretin gitti cihandan, Yaşıyor ruhun veya...
"Nasıl olmak lâzım, dostum? dersen, Derim ki, cüzdanının ağzını açma sen; Her zaman uyanık ol, kolla o tarafı, bu tarafı, Husûsiyle açık tutmalısın kulağını. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen...
*** Küçük çocuktur o, ne bilsin, bir kuruşa at alır, Tıpkı onun gibi, bizim Şehit, tecvit kitabı yazıp şöhret alır. (1908) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. —...
*** Aşk şiiri tahta attır, Vakit gazetesine göre, Zararı yok, söyler o, zaman zaman böyle. (1908) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
Huzur içinde yat kabrinde, unutmayız seni; Bilmediysek de kadrini, yüceltiriz şimdi seni. Aydınlığa en önce hamle etmenle, yol göstermenle, Kusurlarımıza dostça dikkat çekmenle. Öldü diyorlarsa da, sen büsbütün ölmedin, Şerefli adın kaldı, terk edilmedin, unutulmadın....
Etrafı aydınlatarak, yavaşça tan atıyor; Hüzünlenip kederlenerek, ağır ağır ay batıyor. Birbiri ardınca yok oluyor, gökte yıldızlar sönüyor; Tan yeli hafif hafif esiyor, yapraklar sallanıyor. Örtüsünden sıyrıldı, açıldı, yemyeşil kırlar; Kalktı, yerleri kaplayan kapkara örtü....
Müjdeler size, ey Petersburglular! Size de müjdeler, Netuyorklular! Müjdeler size de, ey Berlin halkı! Size de sevinçler, Londra halkı! Müjdeler size de tilki Japonlar! Müjdeler size, Çinliler ve Finliler! Kalmıyacaksınız ateşe mâruz, ebediyen, Kurtaracak sizi...
Birgün evin kuşları, hayvanları, Sahiplerinin karşısına geldiler tamamı. "Ey sahibimiz, bize rızık veren sahibimiz! Diye sakalını sallayarak konuştu keçi: — Sen de biliyorsun, sana ben süt veririm; Çok yedirirsen, az değil, çok veririm. Sen, doğrusu,...