ТАТ РУС ENG

Тукай – тәрҗемәдә

Abdullah Tukay Yarali diploma

Körler, fikir yürütemezler, Ok atar gibi ördek veya kaza, Ulaşsın diye, Hazret-i Muhammed’e, Nişan alıp, bir ok attım Hicaz’a. İsabet etmedi, lâkin biraz da, Zarar vermeden, hac, oruç, namaza, Biraz döndükten sonra havada, Gelip saplandı...

Abdullah Tukay Nasihat

İhtiyâcını arz ederek gelirse dilenci kapına, Kötü sözler söyleyip insanlıktan uzak kalma. Senin gibi, o dilenci de Allah’ın kulu, El uzatır, zavallı, yokluktan, açlıktan dolayı. Görme, tek taraflı bu vefasız dünyayı, O, iki yönlüdür, vardır...

Abdullah Tukay Tatar yazarina

Yaz, ne yazarsan yaz, yazdığının var naşiri; Mahsûlün yetiştiyse, ver, hazırdır onun öşürü. Yalnız unutma birgün mezara girer yalnız başın; Hiç kimse olmaz yanında, arkadaşın ve kardeşin. Bütün uzuvların çirkin ve korkunç hâle girer; Düşünen...

Abdullah Tukay Japon hikayesi

Evvel zamanlarda, bir taşçı yaşamış bu dünyada, Yurdumuzda değil, buradan uzakta, Japonya’da. Kendisi babayiğit, genç bir kişi, Üşenmeden çalışır; yaparmış taş işi. Rızkını kazanırmış, alın teriyle, güçlükle, Gün boyunca taşları parçalarmış çekiçle. Kendisini bildi bileli,...

Abdullah Tukay Aile huzuru

Eğer, isternirse bir aile, huzurlu ve kavgasız: Koca olmalı kör; o da yetmez, hanım da dilsiz. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü,...



Abdullah Tukay Sevmak gerekip

Sevmeliyiz kışı, ancak zemheriri var, Paltosuz, titreyip duran zavallıları, fakiri var. Sevmeliyiz yazı: Güzeldir, onda pekçok letafet var, Ancak, taş binası olmayan fakirler için cehennem var. Sevmeliyiz dünyayı: Güzel kırları, güzel dağları var; Sevemiyorum ancak...

Abdullah Tukay Şeyh

Gözünü yummuş, boynu bükük, başında sarığı var. Hasır sarık, kepekli kafa, meğer şeyh olmuş hayvan. (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).

Abdullah Tukay Şimdiki evlenenler

Gönüllerinin saf çağında, cici, güzel kız seçerler: "Olur bana hanım, olursa, ay yüzlü" derler. Eğer, dünya gailesi çökerse omuzlarına, olursa borçları, Cadıyı da alırlar hanım diye, varsa parası.   (1909) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник:...