ТАТ РУС ENG

Тукай ТӨРЕКчә

Abdullah Tukay Çift at

Koşturup çift at, dosdoğru Kazan’a gidiyorum bakarak, Sürüyor atları arabacı, mahmuzlayıp tartaklayarak. Geceydi, sevinçle nurlar saçarak ay parlıyor, Esen hafif rüzgârda ağaçlar, yapraklar sallanıyor. Her taraf sessiz. Fikrim bana neler mırıldanıyor, okuyor, Nedense gözlerim ağırlaşıyor,...

Abdullah Tukay Doğduğum yere

Ayrıltp gitsem de senden, ömrümün taninda ben, Ey Kazan ötesi! Sana döndüm daha çok severek ben. O tanıdık kırlar, köşeler çekti evvelâ hissimi, Cezbedince, bırakmadı, çevirdi sonunda cismimi. Sıksa da, sende yetimlikler, fakirlikler beni, Ayırsa...

Abdullah Tukay Taviş (ses) hakkinda

  İşçiler! Müjdeler size: Çıktı "Tavış"; Yüksel işçi! Bu sese kadar yüksel; "Tan"dan mahrum kalan zavallılar, "Tan" yerine "Tavış"a kavuş. "Tavış’nın işi, yalan ve riyalardan uzak olmaktır, Ak gönülden saf nağmelerce çıkan sestir; Siz işçiler...

Abdullah Tukay Terbiyetu’l-Etfal’e 

(Bir Müslüman Çocuğunun Diliyle) Kalbime yokluğun dağlar kadar verdi keder; Neredesin ver bir haber: Kederliyim, müşfik peder! Yeni doğmuş bir çocuğum, akılsız bir dîvâneyim, Ayrıldığından beri ben kimsesizim, mahrumum. Baht ve ikbâl aramak için yola...

Abdullah Tukay Gördünüz mü?

Ey müslümanlar, gördünüz, "Dünyâ Mâişeti"ni, Nasıl buldunuz, bu kötülük kaynağını, güzel mi? Benden saklamadan söyleyiniz, şüphe etmeden, Yazarı, yayıncısı kimdir, sığır mı, yoksa eşek mi? Ayıptır bu, müslümanlar, bu nasıl şarlatanlıktır? Tanri’nın sevmediği cehalet, neler...

Abdullah Tukay Dilenci

Kış, bora, hava soğuk, yaprak gibi kar yağar; Rüzgâr savurur karı, kar, “düşeceğim” diye direnir. Eser rüzgâr, uğuldar, kar hep şiddetini artırır; Bu havada, camiin yakınında kör bir yaşlı durmaktadır. Gece gündüz hep orada, her...

Abdullah Tukay Tartar koşu õter

  (Veya Tatar Marşı) Kalkar Tatar! Kalkar Tatar! Uykudan erken kalkar Tatar, Kalkar! Kalkar! Kalkar Tatar, Baş kaldırır her Tartar! Geçti geceler, ay batar, Çolpan kalkar, tan atar! Kalkar Tatar, kalkar Tatar der, Şakır Tatar:...

Abdullah Tukay Sen olmasan!

Ey güzel! Yanmazdım, sen yakıcı olmasaydın; Damlamazdı yere yaşlar, sen damlatıcı olmasaydın! Bir ânda bırakırdım, bu dumanlı kederleri, Sen beni miskinleştirip kederlendirici olmasaydın! Dalga dalga olmazdı, bulanmazdı aşkın denizi, Şiddetli fırtına gibi sen bulandırıcı olmasaydın!...

Abdullah Tukay Hөrriyete

Eşitlik mumunu yak, adalet nuruna karşı, Bizi nurunla nûrlandir, kurtar gecenin karanlığından. Bizi kul eyle, hakîkî mabudumuz olan Tanrı’ya ancak, Yardım istedik çünkü, şimdiye kadar hep başkasından. Baş eğdik, sağır olduk, üniforma giyen her puta,...