Тукай – тәрҗемәдә
Haset ve kin ile dolmuş Tatarli, Öğütüp götürmeli, Mekerce’de satmalı. Yazarlara hürmetleri yok, Dinlerine zerrece hizmetleri yok. Kalem sahibinin kaleme hürmeti yok, Onların indinde biiyüklenmeye rağbet çok. Sözüme bakınız, çığır açarım, Bana bakmayınız, ben kötüyüm....
Ülfet ile biz de edelim ülfet, Allah aşkına; Terk olunsun kibir, azap, külfet, Allah aşkına. Birleşsin bütün milletin kalbi Allah aşktna; Yok olsun eski illet, zillet Allah aşkına. Bu yola edelim gayret, ey ümmet, Allah...
Bugün bir saray açtı ahali, Güzeldir, kıymeti büyük; azdır benzeri. Çay ve yemek takımlarının duruşu güzeldir; İnciler gibi muntazam dizilmiştir. Serilmiş yerlere süslü halılar; Her tarafı bezenmiş, üstleri ve altları. Süslenmiş her taraf aynalarla; Duvarda...
Kuzeyden çıkıp şimşek çaktı, parladı, Işığından ahali aydınlandı. Uygundur, ismi alana ismi, Münasip hatta, ismine cismi. Ne zenginlik millete, ne baht ve talih, Bu güz kuzeyden doğdu güneş. Eğer var olup görünseydi İslam, Bakıp bu...
Atasözüdür, "Rus zengin olunca, yaptırır dev bir kilise"; Tatar zenginleşince, hanım besler, alır hanım üçer, dörder". Güzel tefsir edilirse, bu alasөzünden kasıt şudur: "Rus zenginleşince, kilise yaptırır ama, ondan önce de mektep". (1913) Çevirmen: Dr....
Başka dildeki güzel fikirleri tercüme etmek, Beş vakit kılınan namaz gibi, farz oldu bana. Tolstoy’un Sözleri’ni tercümeden kastım, doldurmaktı boş vaktimi, Çoğu zaman da kederli gönlümü eğlendirip, hoş geçirmekti vaktimi. Söylemeyin, "öyle eski söz, "Aynü’l-ilm"de...
Hiç pişman olmasın, sâde hayat yaşadım, diyen insan; Kan ağlar çoğu zaman, "fevkalâde" yaşadım, diyen insan. Huzur buldum sanma, artınca mal varlığın; Zenginsin ama, yoksulluk da olabilir sonun. İstemiyor musun boyun bükmek? Üşeniyor musun çalışmağa?...
Fabrikayla, ateşle, dumanla kaynar Kazan; Bozup sağlığını işçilerin, sağlıklı olanlarım seçer Kazan. (1913) Çevirmen: Dr. Fatma Őzkan (Чыганак/Источник: Abdullah Tukay’in şiirleri. — Çevirmen Dr. Fatma Őzkan. — Türk Kültürünü Araştirma Enstitüsü, 1994).
Hezreti Puşkin ve Lermontov olsaydı eğer güneş, Ay gibi nuru onlardan ederdi iktibas, bu baş. Olmaz, Puşkin şiirinde hiç hâinâne öz, Elham da okusa o, ürürsün sen yine ederek söz. Çeneni it kapatamaz, yine ele...
Ey yazar, neye vermiş gözyaşını, ululuk! Ey ressam, kime vermiş, saf ve hakîkî söz, ululuk! Dön hele buraya, vatana, dön hele, sararma! Bakışlarından girecek yer bulmasın, kir ve riyâ! Altı yılda değişip gilti, lügat ve...