Тукай – тәрҗемәдә
Mahveder misin böyle dilberim, bu şâiri? Ölmedikçe kurtulamaz mt bu derdin sahibi? Canım ol, faziletli ol, kıyma canıma; Ölürsem eğer, şüphesiz sen olursun faili. İşinize ey melek, incelik, merhamet yakışır; Sen olamazsın onların canlar alan...
Kaçmasın keyfin yazar, derlerse maddeci sana; Sen bal ver onlara, eğer verirlerse zehri sana. Bence sizi câhillerin sevmesi lâzım değil, Sevmesin, varsın sirayet etmesin cehli sana. Çekme gam, kâfirdesin, dinsizdesin, maddecidesin; Gelmesin illâ ki asla...
Senin kocan, ey genç kız, senin gibi güzelin, Kıymetini bilip, güzelliğini tadıp yatar mı? Altı hanım alır, daha da, Alır, doymaz, alır sağlığında. Olursan yedinci, zavallı kız, O zamana kadar, yürü, havuza git, uzan. Alıp...
(Severim de sevmem de, beğenirim de beğenmem de) Severim sizin incecik kaşınızı, Savrulan saçınızı, başınızı. Beğenirim güzel, tatlı sözünüzü, Zebercet renkli, parlak gözünüzü. Severim kevserden tatlı dudağınızı, Bu övüşe İzin verir misiniz? Severim, sıkılmış ince...
Bilmek zor, acaba kimi sevmeli? İstesen de vazgeçilmez sevmekten. Seni ölümden kim koruyacak? Senin yarana kimler sızlanacak? Bu dünyada seni kim nazlayacak; Belâlardan seni kim koruyacak? Senin kederin kimin için keder, Senin dertlerin kimin için...
Aristokrat parazitler, kalın kursaklı, küçük başlılar, Yiye y iye obur olurlar, ne acayip, vah vah! Herbiri validir ama, geğirirler gınl gürül, Karnı doyunca, boğazını temizler, tükürür; yağ yağ! Çıkıp içini boşaltır, sonra uzanıp yatar, Günü...
Dolmuş şehir çayhanesi, Çayhanesi, meyhanesi, Hepsi zengin Tatar çocuğu, Ben ağlamayayım, kim ağlasın? Elde bilardo ve kâğıtlar, İçer bira, içer içki: Bitirmek kolay baba malını, Ben ağlamayayım, kim ağlasın? Pek kötüdür, eş dostları, Ellerinde sigaraları,...
Siz ey sarıklılar, bizi şimdiye kadar ettiniz, iğfal, Tahsili ve talîmi baştan başa ettiniz ihmâl. Asırlar geçti, hastalığa üfürmekle, tükürmekle; Yazdınız yalan duaları veya açtınız siz f al. Bize gösterdiniz himmet, koşarak yemeğe, Sarılınca büsbütün...
Dertli mesul tutulur mu, müptelâyım, neyleyim? Cismimle, canımla ben belâyım, neyleyim? Neyleyim, aslım, esâsım dertle kurulmuş, Ta ezelden, dertle, şevkle yaratılmışım, neyleyim? Tann aşkına şehâdet etseler, Kerbelâ’da, Ben şehidim, muhabbette, belâdayım, neyleyim? Neyleyim, sarmış benim...
Vardı bizde Safi adlı bir kişi, Pek yavaş, bîçâre, saf bir kişi. Deri satıp, yün alarak geçinirdi; Bütün işi bu idi, yoktu insan ile işi. Kavgası yok, dövüşü, dalaşması yok. Darılmaz, dayak atsa bile birisi....